Çocukların cinsel istismardan korunması için ailelere hayati öneriler
Dünya Çocuğa Yönelik Cinsel İstismarı Önleme Günü’nde önerilerde bulunan Gaziemir
Belediyesi’nde görevli Sosyal Hizmet Uzmanı Hatice Saraç, doğru iletişimin altını çizerek;
“Unutmayalım ki cinsel eğitim ailede başlayıp okulda devam eder” dedi.
Gaziemir Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nde görev yapan Sosyal Hizmet Uzmanı
Hatice Saraç, Dünya Çocuğa Yönelik Cinsel İstismarı Önleme Günü’nde, çocuklarını cinsel
istismardan korunması konusunda anne ve babalara önerilerde bulundu.
Ailelerin çocuklarıyla kuracağı olumlu iletişimin cinsel istismarı engellemede ilk anahtar olduğunu
belirten, “Unutmayalım ki cinsel eğitim ailede başlayıp okulda devam eder” diyen Hatice Saraç,
“Çocuklara 3 yaşından itibaren mahremiyet algısını öğretmeye başlamalıyız.4 yaşından itibaren ise
çocuklarda ‘dokunulması yasak yerlerim’ refleksini geliştirmeliyiz. 7 yaşından sonra ise çocuğun
özel bölgelerinin başkalarınca görülmesine izin vermemeliyiz” diye konuştu.
Ailelerin doğru iletişimle çocuklara cinsel eğitim vermesinin önemine dikkat çeken Hatice Saraç,
“İlk olarak çocuklarımıza dudak, bacak arası, popo ve göğüs bölgelerinin vücudumuzun dört özel
bölgesi olduğunu anlatmalıyız. Özel bölgeler hakkında bilgi verirken vajina/vulva- penis demekten
çekinmemeliyiz. Başka isimlerle lakap takarak adlandırmamalıyız” önerisinde bulundu.
Her çocuğun bir birey olduğu ve hakları olduğunu ifade eden Hatice Saraç, tavsiyelerini şöyle
sıraladı:
“Çocukların giysilerini, iç çamaşırlarını ya da bezini başkalarının yanında değiştirmemeliyiz.
Çocuklara el şakası, vurarak sevme, gıdıklama, sıkıştırma gibi hoşlanmadıkları davranışları
yapmamalıyız. Öz bakım sorumluluğunu üstlenebilecek yaşa geldiği halde tuvalet sonrası temizliğini
yapmak, banyo yaptırmak gibi konularda çocuğun özel alanına dâhil olmamalıyız. Çocukların
‘Hayır’ deme hakkı vardır. Bedenleri hakkında bir şeyi istemediklerinde hayır demesine saygı
duymalıyız. Çocuklara zorla yemek yedirmemeli, istemediği kıyafetleri giydirmemeliyiz. ‘Gel bana
sarıl’ yerine ‘sana sarılabilir miyim?’, ‘Elimi tut’ yerine ‘Elini tutabilir miyim?’, ‘Yaralanan yerine
bakabilir miyim?’ gibi soruları günlük hayatın bir rutini haline getirmeliyiz. Yani bedenine yönelik
her davranışta çocuğun onayını almalıyız. Çocuklara ‘Öpersen sana çikolata alırım,’ ‘Sarılırsan sana
oyuncak veririm’ gibi vaatlerde bulunmamalıyız. Çocuğu eleştirmeden, kızmadan duygularını kabul
ederek dinlemeliyiz. Yardım istediklerinde çocukların taleplerini geçiştirmemeli ve geri
çevirmemeliyiz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı