Süper Lig’in 2. haftasında Beşiktaş, sahasında Pendikspor ile 1-1 berabere kalırken siyah-beyazlıların verilmeyen golü çok konuşuldu. Beşiktaş 2. Başkanı Engin Baltacı, mücadele sonrası yaptığı açıklamada isyan etti.
“BU NEDİR ARKADAŞLAR!”
Baltacı açıklamasında, “Futbolu yönetme iddiasında olanlar her fırsatta, tribünde çirkin tezahürat olmasın, şeffafız, adiliz, aynı mesafedeyiz, güveniliriz diyenler Allah aşkına bu faciacı görsünler ya! Bu nedir ya, bu nedir! Biri çıkıp ya aksini göstersin, ya özür dilesin. Desin ki ‘Arkadaşlar golmüş, penaltı değilmiş, özür diliyoruz sizden’ desinler. Şerefsizim öpüp başıma koyacağım, gidip kapısında özür dileyeceğim. Bu nedir arkadaşlar, bu nedir!” dedi.
Baltacı’nın açıklarının tamamı şöyle:
“KALBİ, VİCDANI OLANLAR BU AKŞAMI BİR DÜŞÜNSÜNLER”
Sonuç için taraftarlarımızdan özür diliyoruz. Bu bizim kendi iç konumuz, biz bunu kendi içimizde hallederiz. Bu bizim için umutsuzluk nedeni, şampiyonlukla ilgili inancımızı en ufak şekilde zedelemeyecek bir şey. Hepiniz gördünüz arkadaşlar! Ne diyeyim ya, ne diyeyim! Duygularımı nasıl anlatayım ya! Geçen seneden beri hep aynı şeyi anlatıyoruz. Kalbi, vicdanı olanlar bu akşamı bir düşünsünler.
“NEREYE KADAR GİDECEK BU!”
Bir kulüp başkanı, galip geldiği maçtan sonra çıkıyor hakemlere sallıyor, o hakemlere sallamış oluyor, hayır hiçbir şey olmuyor, göz göre göre golümüz yeniyor, içeride bir sürü fırıldakların döndüğünü biliyoruz. Raporu öyle mi yazsak, faul mü yazsak diye yol aradıklarını, minareye kılıf aradıklarını biliyoruz. Bu nedir arkadaşlar ya! Ayıp değil midir, günah değil midir! İyi kötü oynamışız, bu başka bir konu. Biz bu maçı kazanacak skoru yakaladık mı? Bir Allah’ın kulu, futboldan anlayan biri diyebilir mi ‘Beşiktaş’ın attığı gol, gol değildi’ diye. Nereye kadar gidecek bu! Koca Beşiktaş camiasıyla kavga etmeye devam mı edecekler! Azıcık umutlanmıştık.
“TÜRKİYE, BİR HUKUK DEVLETİDİR”
Sezon bittikten sonra, başlamadan önce biraz nezaket davranışları vardı. Azıcık umutlanmıştık camia olarak. Yöneticilerin konuşmasını engelliyoruz, onlar da en az benim kadar Beşiktaşlı, en az benim kadar canları yanıyor. Arkadaşlar böyle mi önleyeceğiz tribünlerdeki kötü tezahüratı. Önümüzdeki ilk Beşiktaş iç saha maçında Beşiktaş seyircisi hakemine, MHK’sine, TFF’sine tepki verirse, bunun sorumlusu tepkiyi veren çocuklar mı olacak, biz mi olacak tahrikçi, yoksa tahrikçi en baştan TFF, MHK, tetikçi hakemine kadar onlar mı! Geçen sezonun TFF toplantısından önde biz tavrımızı koyduğumuzda sordunuz bana, ben de ‘Ne olacak, ne yapabilirler, korkmuyoruz, ne yapabilirler, kimden korkacağız’ dedik. Türkiye, bir hukuk devletidir.
“BU ORTAMI BU KADAR GERMENİN MANASI YOK”
TFF başkanları, MHK başkanları gider, adilleri doğruları gelir. Nitekim MHK başkanları gidiyor, TFF başkanları da gider. Beşiktaş’a bu kadar önyargılı davranmayı bize kim açıklayabilir! Yarın benim taraftarım, TFF kapısına dayanmaya kalksa ben engel olabilir miyim? Beni yarın PFDK’ye sevk edecek. Niye? Seyirciyi tahrik ediyorum. Hakemleri itibarsızlaştırıyorum. Sportmenliğe aykırı hareket. TFF geçen sene bana ‘Akılsız, mantık dışı’ dediğinde hakaret olmuyor muydu bana. Ben onu PFDK’ye sevk ettiğimde, Hukuk Kurulu vasıtasıyla cevap verdiler uygun değil diye. Onları bağlamıyor mu Disiplin Talimatnamesi. Nereye kadar gideceğiz. Biz yolumuzu biliyoruz. Hakemini de, MHK’sini de, TFF’sini de, kurullarını da hep birlikte gol çizgisinden geçirip şampiyon olacağız. Hiç kuşkumuz yok. Allah aşkına bu ortamı bu kadar germenin manası yok.
“POZİSYON FAULMÜŞ GİBİ RAPOR DÜZENLEMEYE ÇALIŞIYORLAR”
VAR kayıtlarını açıklasınlar. VAR çizgisi çizebildiler mi? Ben bu işin tekniğini bilen değilim, futbol yöneticisiyim. Hak nedir, adalet nedir Beşiktaş taraftarı olarak bildiğim bir alan. Pozisyon bitmeden yan hakemin bayrağını gördünüz mü? Yorum konusuna girmek istemiyorum, arkadaşlar girme dediler ama korner atıldığı anda yan hakemin bayrağı havada. Hakem de çizgiyi gösteriyor, dördüncü hakem top dışarıdan geldi diyor. Haydi söyleyebiliyorlarsa aksini söylesinler. Şimdi duyuyoruz ki, pozisyon faulmüş gibi rapor düzenlemeye çalışıyorlar. Hakem kararı bu, kural ihlali değil.
“BU PENALTIYI HER TAKIMA ÇALABİLİR MİSİNİZ?”
Riva’ya gidip ne yapacağız! Onları doğruya, adalete, şeffaflığa davet etmek yeterli değil mi! Biz düşündüğümüzü insanların yüzüne söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Baştan efelenip ‘Elimizde şu var, şöyle böyle şeyler var’ diyenlerden değiliz. ‘Sonra açıklayacağız, önce açıklayacağız’ diyenlerden değiliz. Gördüğümüzü hemen söylüyoruz, kötü oluyoruz. ‘Yanlışsın’ diyoruz, yanlışlarını düzeltmek yerine bizi düzeltmeye çalışıyorlar. Böyle bir şey olur mu ya! Yahu pardon ‘Yanlışmışız’ demekte ne var. Yarın çıksın biri bu pozisyonun tersini ispatlasın, özür dileriz camia olarak. Çıksınlar VAR kayıtlarını, VAR konuşmalarını açıklasınlar. VAR çizgisini çekemediler, niye? Net bir açı var, 50 tane görüntü gördük. Penaltı pozisyonu, benim takdir edeceğim bir şey değil. Benim bildiğim bir alan değil ama dakika 90, rakibin penaltı almaya çalışacağı, ayağını takacağı belli. Bu penaltıyı her takıma çalabilir misiniz? Düşman olduğunuz takıma çalarsınız.”